ÖldürünKimine yoldaşım kimine ülküdaş Kimine dindaş kimine dildaş Kimine nesildaşım kimine çağdaş Bakmayın Gözleriniz kamaşır Güneş gibiyim karanlığa Güneşe karanlık gibi Gökte baba benim Babayı doğuran ana benim Yerde tapınak ben Nereye dönerseniz yüzünüzü Ben varım Doğayım kimine Çıt kırılan çürük elma Pıtır pıtır dökülen dut benim Nar gibiyim Yararsın Bin tane olan benim Taşta heykelim Göklerde kartal çığlığı Öküzün bastığı çimen İneğin verdiği süt benim Kurdun dişindeki kan Yelesindeki bit benim Kıl da benim tüy de benim Uğruna ölüme koştuğunuz benim Gözünüze amadeyim Yüzünüze tebessüm Tebessümdeki hüzün benim Kaç harf okuduysan okuyacaksan hepsi benim Kaç defa düşündüysen düşündüren Deliler ve veliler hizmetkarım Secde ettiğiniz ne varsa benim Avucunuza dökülen gözyaşı Sakalınızı kesen jilet Saçınıza taktığınız toka Üzerinize geçirdiğiniz çul Çulları kemiren güve benim Tanrı gibiyim Cahıl benim bilge ben Aşıksan senim maşuksan benim Öldürün beni Yalvarırım Çocuklara kurşun sıkıp Yetimleri koruyup kollayan Bebekleri boğdurup İhtiyarları küçülten Büyük yalanlar öğrettim herkese Büyük eğrilerden çıkan ok benim En büyük kelime en yok anlam En varlığa rengini veren En güzel anını kederlendiren benim Öldürün beni Yalvarırım Yaşam doluyum Yaşama küstüm Kan yoğururum Cana küstüm Tanrılara savaş açtım Herkesle barıştım Herkesi sevdim Şeytan döktü gözyaşını Periler ağıt yaktı Sustu melekler Borazanlar çalındı Vurdu davullar Verdim Soluk arıyorum Ciğerlerim patlıyor Kanatlanamıyorum Yalvarırım Öldürün beni |
Benim de en büyük korkum, gençlerin toplu intiharlardır, an itibariyle görüyoruz, önce hayvana tecavüz sonra öldürüp parçalama.. Önce Pınar kıza tecavüz, sonra öldürüp üzerine beton dökme... Beytülmal denilen devletin bütün hazinelerine el koyma... direk sonuca giden bilgisiz bir eğitim sistemi bunlar toplu sonuçların birer sebebi... Tabi ki "google amca" , yazmadıklarım zaten her gün siz yazıyorsunuz, biz de ibretle okuyoruz.
Gözlere perde çekilmiş görmüyoruz, kalplere mühür vurulmuş merhamet ya da acıma duygusundan mahrum kalmışız, akşama kadar bağır kulaklar duymuyor... Değerli kardeşim, duyarsız bir dünya, ve bir ülke haline gelmişiz, hem de çok kısa bir sure içinde. Haklı olarak " dünyayı bırakın da ülkemiz niye bu hale geldi " diye soracaksınız... Sebep tek, yanlış yönetim, yanlış din uygulamaları, yanlış tarım politikası ve en büyük yanlış benim içinde bulunduğum Eğitim Sistemi... Yanlış ekonomi, işsizlik ve kredi borçlarını da sizler yazıyorsunuz...
Üstadım, sizlere göre biz burada biraz daha rahatız, hani Muş ili büyük şehirlere göre şöyle yaklaşık 50 yıl geriden geldiği için, bu anlatımlarımız bize tam olarak yansımamıştır. Bir nebze de olsa halen şanlı görüyorum buraları..
Yazı sözü ben size vermiştim, çok özür dilerim, inanın hiç müsait değilim, elimde hali hazırda yazdığım romanın düzenlemesini yapıyorum, ancak fırsat buldukça sizin gibi değerli üstatların yazılarını gözden geçiriyorum.
Aslında benim yazacaklarımı inanın kaç gündür siz yazdınız bile... Bana gerek kalmadı..
Şimdilik iyi geceler diliyorum...