Öldüğüm
İnsan ömrü bir talazlı mevsimdir
Bahar da bu kış da böyle Öldüğüm Hatırası iki sözdür resimdir Gerçek de bu düş de böyle Öldüğüm Aşka düşen panzehrini bulmuştur Ağlamıştır Saçlarını yolmuştur Seven gönül buhran ile dolmuştur Akıl da bu baş da böyle Öldüğüm Yokluğunda dam başıma yıkılır Sol böğrüme bir sustalı çakılır Bildiğin su boğazıma takılır Ekmek de bu aş da böyle Öldüğüm Lamba sönük yatak soğuk kör kuyu Seni duyar seni görür beş duyu Sarı saçlar haram eder uykuyu Uğraş da bu iş de böyle Öldüğüm Bu fakirin beden mülkü köyündür Fırtınada limanındır koyundur Endam eyle mest olduğu boyundur Gerdan da bu döş de böyle Öldüğüm Dudakların bir efsunlu şaraptır Zerresiyle izan yurdum haraptır İki gözün bir hülyalı seraptır Kirpik de bu kaş da böyle Öldüğüm Âşık boynu gülden nazik organdır Oynaştığı yağlı iptir urgandır Genç ölüye yâr yazması yorgandır Toprak da bu taş da böyle Öldüğüm |