KALAK SOHBETLERİ-3
Hanelerin kenarında kıyında
Firavunsuz piramitti her kalak Hatırlıyor musun acem suyunda Senin ile bir anımız var kalak.. Yaylacılar yaylalara göçerken Yamaçlarda kar çiçeği açarken Remzi dayı yeşil arpa biçerken Atı ile oynuyordu bar kalak.. Hacı mamo bulgur kırıp ezerken Tırtır motoruyla köyde gezerken... Fare ayran kazanında yüzerken Etrafında atılırdı tur kalak Kara katır yaş pastayı severdi Tepikleyip tahtaları döverdi Kaymakama çıktığında ne verdi Hakka ayan olan bize sır kalak.. Mıgo amca tütsü tütün kokardı Akşam harmanlıkta ateş yakardı.. Kehleleri şakağından akardı Kokoç idi yakasında kir kalak.. Kör Ayşo’da bulmak için neşeyi Dört dolandı kerim dayın eşeği Ferit antikadan döndü köşeyi Muzo’ya da düşeş geldi zar kalak.. Çimşit ağbi sıyırmıştı kayışı Dediler ki yaradanın bir işi Çıkamadı kuşkuruğun yokuşu Turuncuyu görüyordu mor kalak.. Soruk yusuf tırmık dirgen kasmıştı Fötürünü ensesinden asmıştı Sap yüklerken boz yılana basmıştı Isırmıştı ayağını mar kalak.. Münür dayın tarih idi mayası Bir ummandı görünmezdi kıyısı.. Âdilcevaz bağlarından kayısı Sene de bir tattığımız nar kalak.. Cafer dayım.. mafsalları beterdi Vakitlere yaylanarak giderdi Aslan Yayla fergusonu iterdi İnanmazsan kop yoluna sor kalak.. Ülfet tulum şişirirken,onarken Horon ateşinde yürek kaynarken Topal Ahmet sarı kızı oynarken Düşünmezdik dünya geniş dar kalak.. Hamsiyi çiğ yerdi dedemin biri Tahta kaşık ile öldü öbürü Çiftinin de pür nur olsun kabiri Kim derdi ki baldan sızar çor kalak.. Başka türlü tarif olmaz zağların Lakabı var ölülerin sağların... Velhasılı şimdi bizim dağların Bağrı çimen tepesinde kar kalak.. Gençliğimin ucundaydı o günler Saçlarıma değip geçse yel inler.. Taze kızlar elvan döşlü gelinler Nohut yolar,akıtırdı ter kalak... Dinle kalak anlatayım beyime Otuz yıldır gidemedim köyüme Gurbette üç öğün kebap neyime Doyursaydı sılamızda lor kalak Emin olun bu kalmakal bitmeli Saksağanlar yuvasına yetmeli Tavus kabarmalı bülbül ötmeli Horoz ancak çöplüğünde hür kalak.. Emin clkli |