ya sen
Bakış iç açımdan dünyaya.
Yazı para ve 3. Olarak sen artık her ne isen. 1. olurdum kim olduğumu bilsem neşe ve bu bağlamda güç vardı tabiatı muhtelif. Ve muhtelif olamayan gülüşler. İnanç her daim, kuruluşun kurtuluştan sıyrıldığı ilk noktada. Ta ki artık sen sadece bir şüphe. Sarmallar sarmallar içinde devinirken bu zorunlu sistem denilen, sürecin celladı. Sen kimdensin? tüm kılcal damarlarımda dahi hissediyorum çekimini hiddetini depremini varlığını gidişini çarptığını bilmek bile bazen bir evrenin daha kaydığını anlamak arasında. ya aşk. ticaretin çırağı Kapitalizm kadar virüs barındıran ve ondan her kopan Leş üstünden uzaklaşan kurtlar. (çölde, kurtçuk) Ve Kokmayan ağaçların şehrine madem ve maalesef rıza oluyorduk. –bataklığın tam ortasında işaret parmağından nefes alırken Guneşea ufuklanmış kadehime elini götürüyorum. Bir rüzgar dokunacak mı? Yaşanılan Be her yaşanılan. -Ya Yaşamaya hakkı olan. Çamur hücrelerimize doluyordu.- o bir çamur ki; şiire yakışmaz önce bin cehennem yılı, sobada yanmak gerekir. Riayet kifayet ve kafi olan ne yoksa. Açlığımıza Ya hükmen mağlubiyetlerimiz. Hile hezeyan ve davul zurna eşliğinde, unutuldu oyna sen Oyna Var içimizde mutluluk var gururumuz Kabul, kabul katildik . İnsaf eylemişti ya kan kalbe varmayı. ya özlememiş olsaydı. Göz inatla secde. –kızıyorum çokça kendisine mahkûmiyetin en iyimize düşse bile. Acıyor neyse. Şimdilik yeniden doyuyorduk, doğudan Beklenilen bir 12 yaş olgunluğu varılmış olsa o olgunluğa 48 yaş cennet çırpınışları. Sonra pırıltılarla. Yanlış lisan ettik. Mana ve algılama arasına bütün anlamalarımızı kurban ettik .anılarımızı feda. Zati tarih mutlak bir askerin karşısında.kar yağmur kışlasında. En iyi tabir ile peygamber olmuş kişiye ab-ı hayat Bir avuç dolu kan ile müjdelenmemiş midir? Yoksa habil/kabil internet. Ne niyettir bu yaz günü tekrar doğışumuza Sanatın robotlaşması demek Bir tablodan yanık kokusu almak. Asit ile hücrelerimizi öldürmek ve varılması güç bir hikayeyi Vardırdığımız o noktada 10 dk geriye saramamak. Tüm kaybettiğin kadınları hem yeniden yaşayamamak, ve arıları bal yapsınlar diye değil Papatyaların üzerindeki Broş hesabı. … etmek demek. Yaratmaya efekt bile olamamak, taş devrinin naif kişilikleri. Yazıda icat edilmedi ki yazık. Klişeleri devam etmemin o mecbur teselli mücadeleleri. Tefekkür size Sağ olamayan artık duyular. Işıklı görünen her nesneye bir gidiş Ve belki varış tebessümü verirlerin çoğaldıkça aldıkları boşluk hissi yüzünden. Yok, olunacaksa ziyadesi ile Mecburi bu çöküş esnasında Şükür ile salınmak sol işaret parmağımın üzerinde. Çalışmak direnmeye. |