Ayna AğacıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Defterden bir aşk düştü,
İki dostu da yanında götürdü.
Üşüyorum anne
Mavi gök serilsin üzerime gözlerinle Peşimde hayaletler Yapışık nefeslerime Gece de gündüz de ayna ağacına düşüyor tek tek anne Saç örgülerinde yakalıyorum güneşi Bu kez ellerim üşüyor anne İçim yangın yeri kalbim İbrahim Bu sızı beni çok fena vuruyor anne Gölgeleri hapsediyorum gecelerime Geceler ayna ağacında nöbette Git diyorum... Kovalıyorum güzel laflarla kağıttan kuleler dikenleri Sesime kulak veren ay çıkıp geliyor Gümüş saçlarını salıyor Körfez’e Silkiniyor deniz ansızın Kulağımda mehtabın sarhoş ettiği balıkların şarkıları Yıkılan kulelerin sesleri gömülüyor derinlere Ah anne... Mutluluk da mı üşütür insanı Göçmen kuşlar muştular taşıyor Leyleklerin gagalarında taze umutlar. Yine bir Şubat vakti, Yine cemreler düşmüş can vermeye Bir cemre yakalasam diyorum, bıraksam soğuk bedenime Tekrar yeşersem, tekrar hissetsem nefesini yüreğimde Bir an bu kadar uzun olur mu anne Ölüm nöbetine düştüm Üzerimizdeki yük düşsün diye duadayım yine Ardımda sonlanmamış işlerim Yarım kalmış düşlerim Ölüm tozunu serpiyor üzerime Sen yakala beni ellerimden anne Ah... Bu dert canımı daha ne kadar yakar anne Göçmen kuşlar muştular taşıyor Leyleklerin gagalarında taze umutlar... Yine bir Şubat vakti, Yine cemreler düşmüş can vermeye Bir cemre yakalasam diyorum, bıraksam soğuk bedenime Tekrar yeşersem, tekrar hissetsem nefesini yüreğimde |
Saygılar