kelimeler...8
sana yaşamdan sıkılır gibi görünürsem
bana her gece düşlerimde kulağının ardına sokuşturduğum karanfil yapraklarını ver ver de ceplerimi doldursunlar kuruyup ufalanıp da kaybolana kadar üstüme sinecek olan yalnız karanfil kokusu değildir bunu bil rüzgarla burnuma her çarptığında yaşadığımı hissettirecek o koku senindir. sana kimseye güvenim kalmadı dersem eğer bana cüzdanımda ölene kadar duracağını bildiğim o çocukluk fotoğraflarını ver yeşersin aklımda ilk hayallerim göçüp gitmiş, kaldıysa da hayata yenilmiş ruhlar parıldasın o gecemde ateşler yak sahillerde sönmesin daha da alevlensin safağın ilk saniyelerinde ne zaman öğrendiğimizi hatırlamadığımız şarkılar söyleyelim birlikte kanasın bileklerimiz, ölüm korkutmasın gözümüzü yanyana olduğumuzu bildiğimizde... gözlerim birgün ağlamaktan kıpkırmızı kesilirse seni korkuttuğumu söylemek yerine bana ellerini ver sonra o şarkıyı tekrarlayalım ansızın ve de ruhlarımızın eş olduğunu bu yalnızlığı bize hissettirenlerin yanında aslında hergün onlarca kardeşimizin de doğduğunu, acımaksa, sevmekse, coşmaksa kimselerin anlayamadığınca yaşatmak ve devralmak için bizden, çünkü biliriz bayraklar hep teslim edişmiştir ve hayat ne idiyse hala öyledir biliriz böyle gelmiş ezelden... |