senden öte
dallarımı budayan yar
hangi dalım yeşerdiyse başaklara seni haykırdı hangi çiçeği kopardıysam Çil çil parladı gözlerin bereketin zehir oldu bedenimde kahrediyor beni sensiz geçen her an içimde kaos zihnimde belirsiz bir Umman... ne vakit gülsem dudaklarımdan kanıyor kelimeler saniyeler ızdırap tohumları ekiyor toprağıma gölgem asi bir dalga gibi tekmeliyor boşluğu Şimdi zaman anlamsız dakikalar müsavi yokluğun isyan çıkaran mahkum misali yüreğimde müebbet yatıyor bir bilsen gecelerin en ıssız vakitleri seni haykırdım saatlerce avazım yaktı tüm şehri inan gözlerinde doğmak için neler verirdim çöle rüzgar gibi ekerdim inancımı sabrımı bir cenin gibi taşırdım dudaklarımda asi dağların bağrına saplanırdım Munzur gibi söyle hangi dünya değer bakışlarına hangi çiçek güzel açar gözlerin kadar hangi kuş kanat çırpar bakışların gibi belki bir gün senin tebessümünde dirilir hüzünlü menekşelerim bir pınar gibi taşar sevinçten yaşlar gözlerimden ah belki diner ruhumdaki duman karanlığın küf tutmuş yamaçlarından dirilir umutlarım saçların gibi kaderinde örülür defterimde |