zuhur
şavka noksandı gücü çünkü toydu gece,
ondan canlar vermek gerekti uğruna; yatsıdan imsaka avazımızla cenk ettik. ufka oklar attık kızıl saçlı boy verince, dondan oklar atmak gerekti bağrına; yaydan çıkan her oku ayazımızla titrettik. tan yatmıştı işraka yakın bir yerde pusuya evet, bağrımızdan birkaç yıldız kaybettik ama sanmayın ki destanımızın bir türküsü olmayacak sanmayın ki her biri bin pare yıldız yüklü kağnılarımız devrildi fezaya sanmayın ki yenildik terimizle dolan denizle birlikte çekildik uyup aya belki; küfür müsvettesi Kabil yüzleriniz, enine iki leşinizi dahi almayacak toprak kavgalarınız, dost sayıp düşman diye andıklarınıza kazdığınız kuyular, çıkar diye ayyuka. zuhurumuz yakındır, zuhurumuz elbet çok huzurlar kaçıracaktır. |