Umut filizleri uyuturken dağlar
Sevgisi nefesle boy ölçüşür çocukların
Koyun koyuna güzelse de uyumak
Ölmekte güzeldir haziran kadar
Babalar en çok haziranı sever
Çocukları sever, birde davası ölümü
Yürür üstüne üstüne ölümün öylece
Çatlasa da gizlice sıcağında temmuz

Zordur zaloğlu beyi, zordur haziran
Hele birlikse haziranla güzeldir ölmek
Sarı başakları kavururken güneş
Kavrulur da sever ölmeyi babalar
Y’az sıcağında yansada haziran
Babalar en çok haziranları sever
Yürür üstüne üstüne öylece ölümün
Çatlasa da gizlice sıcağında temmuz

Toprak almadan evveli haziranda
Sanırsın ölüme serili çakılsız kuru nehir
Nehir ki yatağı susuz yangın yeri
Hepisi soğuk yaz kadar tanıdık haziranla
Haziranda ne çok ölmeyi sever babalar
Yürür üstüne üstüne öylece
Çatlasa da gizlice sıcağında temmuz

Apansız baskınla korkusun serer azrail
Aklımı ürpertir acımtırak tadı
Yel alır gider gölgesini ko(r)kudan çocukça
Babalar durmaz koşar ölümüne anda
Haziranla yeşil dahi kavruksa hani
Yürür üstüne üstüne ölümün öylece
Çatlasa da sıcağında gizlice temmuz

Bilyeler saçılır ulu orta
Yetim naçar utanırken saklambaç
Ne çok çocuk gizlenir köşe bucak
Ölüm dakik kol kola saatin beklerken
Haziranda çıka gelir gerinerek babalar
Yürür üstüne üstüne öylece ölümün
Çatlasa da gizlice sıcağında temmuz