Elveda...
Gidiyorum bu vefasız diyardan,
Tüm dostlarım, bu gün size elveda, Çekiyorum ellerimi ağyardan Kanatarak batan bize* elveda Güzellikle her bir yolu denedim, Sabır ile dostcukları sınadım, Zalim vurdu epeyce de kanadım, Şeytan girmiş ela göze elveda. Yazdım çizdim, hesap ettim olmadı, Bu pınardan, benim testi dolmadı, Dil yoruldu, diyeceğim kalmadı, Duyulmamış boşa söze elveda. Kışa çalmış gönüllerin yazına, Darmadağın kağıtların tozuna, Bozuk çalan şu sevdanın sazına, Maskelenmiş sahte yüze elveda. Yaşadığım acı dolu devirdi; Bir nar oldu yaktı küle çevirdi, Balta vurup vücudumu devirdi, Vicdânı yok ruhsuz öze elveda. Bilmiyorum azmı çokmu pişmişim, Kaynamaktan epeyce de taşmışım, Anlamadan mezarımı eşmişim, Çukurdayım artık düze elveda... 13 Temmuz 2008 İstanbul 04.00 Mustafa Usta * Biz: Katı bir şeyi dikerken iğne geçirecek yeri delmek için kullanılan, çelikten yapılmış, sivri uçlu ve ağaç saplı araç, tığ: ’Kunduracı bizi.’ |