Son Şiir Mehmet'
yağmur dokunuyor usuldan sağdaki camın yüzüne
ben yazmaya tövbeli biri olarak dinliyorum haber geliyor saat on ikiyi beş geçe bir sarhoş topuğuna sıkıyor karanlığın kanlar benden fışkırıyor gününü sayıyorum artık omuzlar üstünde taşınacak tabutumun şimdi diyorum tam da şimdi yeri ve zamanı işte en güzel şiire fısıldamanın bir kenara bırakarak yalnız kalmışlığımı yüreğime dost oluyorum bugün siyah paltomun cebinden bir mektup çıkartıyorum annemin şefkatli, babamın öfkeli kokusuyla okuyorum ruhumda saf bir dinginlik peyda oluyor salt şehrin son ölüsü oluyorum bu gece haber değeri taşımayan fabrika çalışanı geçiyor sokağımdan o benden erken ölmüş fakat karışıyorum kendime büsbütün ağlamak geliyor içimden hiç sevemiyorum ben bunları düşünmeyi ve öylece duraksıyorum sonra neden bilmem Mehmet düşüyor aklıma umuduna 7 küskünlüğüne 19 diyor o da çalışıyor herkes gibi o da ekmeğinin derdinde hatta Barış Manço ile çıkıyor evinden "ahmet beyin ceketiyle" Cem Karaca ile de geliyor evine "işçisin sen işçi kal" sonra ben yeniden tövbe ediyorum yazmaya çekilerek karanlığıma. |