bir iki kadeh
yok ne ağlaması
böyle başlanmaz ki konuşmaya kabuk tutan yarayı soyar gibi en başından daha en başından hıçkırıklara boğulmaz ki insan bütün kötü yaşantılar gelmez ki aklına şaşarım aklıma kendime geliyorum ara sıra kendimden geçiyorum bir güzel gözlerine bir tatlı sözlerine bir güzel gülüşüne bir tatlı öpüşüne bir iki kadehte ona buna içiyorum şimdi gidenin ardından bir nebze su lazım su gibi gidip su gibi gelsin diye ben dereleri okyanusa döküyorum bir gelmeyişine bir bekleyişime bir de ona buna içiyorum yok ne ağlaması böyle son verilmez ki konuşmaya biz alışkınız susmaya en sonundan daha en sonundan alev almaz ki yürek bütün güzel anılar gelmez ki aklına şaşarım aklıma kendime geliyorum ara sıra kendimden geçiyorum bir yaptıklarına bir unuttuklarıma bir affettiklerime bir sana bir bana birde ona buna içiyorum |