KAFKAS DAĞLARI
KAFKAS DAĞLARI
Yusuf Yılmaz Kurt sessizliğinde bir gece, Uyuyan bebeklerimi uyandırdılar. Bedenimi bindirip vagonlara, Sibirya Çöllerine sürgüne gönderdiler. Canımı alıp, kanımı içebilirsiniz. Ama, Ruhuma bir şey yapamazsınız! Çünkü onu bıraktım Doğduğum kutsal topraklarda. Kara bir bulut çöktü, Yüreğimin üstüne. Tutsak mı tuttu seni ayılar, Öz yurdunda? Bana uzak mı kaldın? Kopardılar mı seni canımdan? Sakım ağlama, sevinmesin düşman. Ancak içindeki kindir, Seni ayakta tutacak olan! Tarih boyunca, Hür yaşadım ana yurdumda. Baykuş sürüleri istila etti diye, Gök bayrak dalgalanmayacak mı sandın? Kafkas Dağlarına bakıp bakıp, Hayalini görür gibi oldum. Hürriyetin maviliğine doğru haykırdım! Neredesin? Ruhum cevap verdi, Şimşekli bir ses gibi! -Yine sabahları tan atmadan kalkıp, ilkbahar yeşili renkli bahçemde, Türkü söyleyeceğim, halay çekeceğim, Darı ekeceğim, Bebeğime ninni söyleyeceğim... Gök bayrağım dalgalanırken, ayın yanında, Geleceğiniz günü bekleyeceğim. Göğsümü gere gere, Alıp ayın yanından gök bayrağı, Dikeceğim en yüksek tepesine, Kafkas Dağlarının! |