ÖksüzSanki bir yakını varmış gibi Yalnız olmaya içerliyordu gönlü... Kapısı olmayan odanın davetsiz misafiri Birkaç eski püskü eşyanın duyulmayan özlem sesi Gerçekte; darağacındaki idamlık. Pencereleri kilitlediler önce Sanki umutlar kilit tutabiliyordu. Çamurlu yağmurların paspaslarında yürüttüler. Sanki gönülde hissedilmeyen ayaklarda yaşıyordu. Gelecekte; örtbas edilen mavi bir kadınlık. Masum olmayan tanıklar bülbül sesli Bir ömür ışık saçacakken, Mücevherli parmaklarda hunharca ezildi. El pençe divan, El etek öpen... Zafer; besmelesiz uyandırılmış bedeninden. Sanki bir yakını varmış gibi Yalnız olmaya içerliyordu gönlü. sibella. |