ZİYAN ETMEMELİ
Her biri bir melekmiş ya kelimelerin.
Gördüklerimi, sonradan yaşıyorum nedense. Güzellikleri yazmalı o zaman. Ziyan etmeden hiç bir harfi. Ziyan etmeden hiç bir duyguyu. Hele, sevgiyi. Bencilliklere harcatmadan, bilmeli o tükenmez hazinenin kıymetini. Ne yıkılmış duvarları örmek mümkün bu yolda. Ne kırılmış bir gönlü onarmak yeniden. Kopmamalı insan kendisine verilen değerden. Kopmamalı kördüğüm gibi bağlı olduğu o yüce kapıdan, bir ihtiras uğruna. Kaybedilenlerin pişmanlığı neye yarar ki? Verilen en büyük hazine anahtarını görememişse eline, düzeltecek olan hangi özür,hangi söz hangi kelime? Veya hangi duygu bastırabilir ki bu acı duyulmasın diye yüreği. Sabrın açamayacağı kapı yok. Bu bildiğim sadece tüm ömrüm boyunca. Hep bu olacak bu inişindede hayatın biliyorum. Tek duam sevgiye olmasın ihanet, sevgiye olmasın isyan. Kapanmayacak yaralar açanlar, neden yaparlarki bunları? İmtihan deniyor ama, imtihan olan olaylar çok farklı bir ruha. Kavrulmayan bilmez derler ateşte. ve toprağı göze alamayanlar, gelmesin bu meydana. Sır denilen şeyse yaradanın ruhta kendini, aşikâr etmesi... Kaç kişiye nasip olurki; ’O’ NUR’U SEYRETMEK ! ... Nigâr Güler |