Aşk-ı Hazan
Ey benim derdim
Hüzün çekirdeğim Aşk-ı Hazanım Hatalarımı sevdanın hatırına Bırak görme Artık hangi düğüm çözebilir ki bizi Bizi ayıracak yollara girme. Haydi otur şöyle yanıbaşıma Koy yüreğini yüreğimin üstüne Sevdam değsin gül tenine Can versin yüreğine. Hiç konuşma, Sadece gönülden dinle. Sen bilir misin vefayı..? Peki davranışlarınla, Neden utandırıyorsun sevdayı..! Ölsem haberin olmayacak Böyle mi sevmiştik biz , böyle mi Kaç kere ağlattın kalbimdeki kelebekleri, Kaç kere nöbet tutturdun uykularıma. Rüzgarın çok sert esiyor, Hep yüreğimi delip geçiyor Biliyor musun..! Açtığın yaraların sızısı Merhemini sürmeden geçmiyor. Bakma gözlerime Bir daha öyle bakma Kalbimde uyutmaya çalıştığım ateşleri Bir bir yakma Canımdan can gidiyor. Her bakışın harf harf düşüyor yüreğime Sana her haykırdığımda düğümleniyor sesim Aşkın susuzluğun ta kendisi Ne kadar bağırırsam bağırayım Kalbim hafiflemiyor, İçimdeki çocuk artık gülmüyor. Seni sevmek ah nasıl, bilsen Ölümü nasıl güzelleştiriyor. Yine vurdun derinden, Biliyorum artık fayda yok senden. Nasıl girdiysen hayatımın bir köşesinden Belki de yine öyle ansızın Çıkıp gideceksin yüreğimden Anladım ki sana yok kavuşmak Aşkın sırrı kelam Bu sevdanın vakti akşam Karaysa gözün çık gel , serinlerim sure sure Aşkın yokluğun da ötesinde. Bir kez dinlesen yüregimi Sağır olurdun. Ölmek diye bir şey varsa, Haydi vur hançeri yüreğime, Böyle her gün öldürme Etme, Kalacaksan kal Gideceksen de , çaktırmadan git yüreğime Öyle doldum ki Yaptıklarının hiç biri ,geçmiyor işte. Soluksuz kaldım yar, Öyle bir köz var ki sinemde. Ardından, Ben de gideceğim belki de... |