çay kaşığı gibi
kalbimin kıyısında küçücük bir yakamozdun
süveyda’ya komşu bilir başım üstüne derdim bazen de geç kalırdın sular yanardı üzüntüden ben yalnızlığın hangi renk olduğunu bilmeden severdim. *** çay kaşığı gibi dönüp duruyorum bazen içimde raflardaki hikayemiz silinmeye yüz tutmuş dağlarda esir düştüğüm, çığlıklar yüzüme haykırırdı güller içini kanata kanata kimse yokken ağlarmış. #yusuf |