VUSLATiçimin depremleri hep bu saatlerde başlıyor önce artçılar yavaş yavaş yıkıyor beni üstelik duvarsızım ellerinde murçta yok üstelik tek bir söz bile çıkmıyor ağzından bir kirpik telinin düşmesine yıkılıyorum öyle beş altı şiddeti değil başlı başına kıyamet içimin atları dört nala üstelik kör çarpa çarpa yıkılıyorlar ölüm çığlığa durmuş ayaklarım çıplak üstelik meftalar arasında ölmeyen bir ben bir yağmur yağsa içimin çıkmaz sokakları tek tek yıkansa bahar gelir mi börtü böcek türbemi yeşile çalar mı içimin atları yeşilime ak düşürür mü bir bahar gelse vuslat düşer mi cehennemime kavuşmak cennete mi kalır Sibel Karagöz |
Saygı ile.