AyyaşŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Alma garibin âhını,
Ağlarsın aheste, aheste
Ne zaman bir ayyaş görsem
Uzunca Bakarım yüzüne Acaba masum mu bu, Kim bilir ne derdi var diye... Kınamam asla yerde yatan ayyaşı Aklıma gelmez bile Hatta tam tersine Bende otururum tozlu, yırtık kilimine O içsin rakısını, anason kokan elleriyle Bende istesem “Ayyaş abi” diye Bir bardakta bana doldur. Bir kereden bir şey olmaz İçelim, güzelleşelim Üstüm kirlense, kokusu sinse bile... Ben yüreğine bakmak isterim Ayyaş konuşsun, bende dinlerim. Hani eski tozlu raflardan bir kitap seçersin ya Ben de bu kirli dünyada, bir ayyaş seçtim derim... Kim bilir ne âşklar, ne sevdalar yaşamıştır Ne acılar, ne mutluluklar paylaşmıştır? O anlatsın ben dinlerim, Kimi kitap okur, ben ayyaşa kulak vermek isterim... Aynı tozlanmış raflarda, unutulmuş şairlerin kitaplarını okur gibi Bende bu dünyada unutulmuş kıyılarda Kuytu köşelerdeyim şimdi. Üstü tozlanmış Kır sakalı birbirine karışmış Arap saçına dönmüş Ayyaş’ ın yüzünde, tebessüm eden gözler Çoktan sönmüş... Ah gözlerinde! Gözlerinde bir hüzün ile Bir adamı, bir ayyaşı dinlemek, okumaktır içimden gelen Kirli olacağımı bile bile... |
Beğenerek ve her bir mısrasında anlatılmak isteneni düşünerek okuduğum bir şiirdi. Emekleriniz daim olsun efendim. Mutluluklar dilerim..