16
Yorum
23
Beğeni
4,7
Puan
1337
Okunma

Alma garibin âhını,
Ağlarsın aheste, aheste
Ne zaman bir ayyaş görsem
Uzunca
Bakarım yüzüne
Acaba masum mu bu,
Kim bilir ne derdi var diye...
Kınamam asla yerde yatan ayyaşı
Aklıma gelmez bile
Hatta tam tersine
Bende otururum tozlu, yırtık kilimine
O içsin rakısını, anason kokan elleriyle
Bende istesem “Ayyaş abi” diye
Bir bardakta bana doldur.
Bir kereden bir şey olmaz
İçelim, güzelleşelim
Üstüm kirlense, kokusu sinse bile...
Ben yüreğine bakmak isterim
Ayyaş konuşsun, bende dinlerim.
Hani eski tozlu raflardan bir kitap seçersin ya
Ben de bu kirli dünyada, bir ayyaş seçtim derim...
Kim bilir ne âşklar, ne sevdalar yaşamıştır
Ne acılar, ne mutluluklar paylaşmıştır?
O anlatsın ben dinlerim,
Kimi kitap okur, ben ayyaşa kulak vermek isterim...
Aynı tozlanmış raflarda, unutulmuş şairlerin kitaplarını okur gibi
Bende bu dünyada unutulmuş kıyılarda
Kuytu köşelerdeyim şimdi.
Üstü tozlanmış
Kır sakalı birbirine karışmış
Arap saçına dönmüş
Ayyaş’ ın yüzünde, tebessüm eden gözler
Çoktan sönmüş...
Ah gözlerinde!
Gözlerinde bir hüzün ile
Bir adamı, bir ayyaşı dinlemek, okumaktır içimden gelen
Kirli olacağımı bile bile...