Sürmanşet-i duydun mu? Musa Dayı
(mahâlli rüzgâr)
İki kancık bir araya gelmişler poyraz esiyor sanki yellerinde kılıç gibi kesiyorlar suç değil saraydan salâhiyet ellerinde Kimle evlenip kimi boşuyorlar yağmuru bol sel gibi coşuyorlar felâketin üstüne koşuyorlar saraydan salâhiyet ellerinde Ne yazabilirim ziyâde değil kolay dile gelen ifâde değil olanlar hep gerçek rüyâda değil saraydan salâhiyet ellerinde Biri çıkar derse yüzde elliyi zor tutuyorum içerde belliyi bu kancıklarda yellenir yelliği saraydan salâhiyet ellerinde Bu gövdeyi nasıl taşısın bu diz ne yapsak bilmem ki, ne yapalım biz hangi izden gidiyorlar hangi iz saraydan salâhiyet ellerinde Devletle elimizi bağlıyorlar bunlar bambaşka gülüp ağlıyorlar ki, bizlerin ruhunu dağlıyorlar saraydan salâhiyet ellerinde Fitne temeline taş bu kancıklar her derdin gözüne yaş bu kancıklar kimlerin uğruna baş bu kancıklar saraydan salâhiyet ellerinde Nereye baş koymalarına bakın akıl fikir soymalarına bakın gözümüzü oymalarına bakın saraydan salâhiyet ellerinde Gümüşhanlı ne diyor falancıklar padişaha tarafcıklar, yancıklar öldürmeden bahsediyor kancıklar saraydan salâhiyet ellerinde ... hemde kaç/ak-saraydan |