Gemlik'ten Sahne
Çınar ağacının dibindeki kahve ,
Gemlikteki yaşamdan bir sahne . Ocak ayının bir pazar günüydü , Güneşin ışıklarının sonuydu . Civar esnafın lakırtısı , Parlatan boyacının takırtısı , Çok bilenlerin şamatası , Milletin ağzındaki laf salatası . Kaşıda bir adam sigara yakarken , Yanındaki ağzına bakıyor . Yapılan muhabbetten zaman akarken , Loto, toto, at yarışı yatıyor . Alışverişten gelenler çaylarını yudumlarken , Boyacı çocukların ısrarı artıyor . İsmi belli olmayan kahvenin bahçesinde , Havuzun kenarında biri şiir yazıyor . Çevreyi gözlerken yazıyorum . Dükkanların tabelaları takılıyor gözüme . Dikkate değer birşey yok . İlginç birşeyler yakalamaya çalışıyorum . Sonra birçay daha istiyorum . Çayın tadı güzel . Yudumlarken çayımı , Yazmaya devam ediyorum . Burası gemlik Gemlik ama , deniz buradan görünmüyor . Sonra tepemdeki çınara bakıyorum , Neruda nın arkadaşından bir mısra bekliyorum . Nazım olsaydı nasıl yazardı acaba ? Benim göremediğim neler vardı ? Belki görüpte ifade edemediklerim . Bu ağacın dallarına takıldım , olgunlaşmak için Çınar ağacından düşen son yapraklar , Yere düşünce çürümeye dalar . Geçen zaman mekanı kollar , Sonra çınar konuşmaya dalar . Bunca yıllık çınar ağacıyım . Ben bu insanlardan davacıyım . Sigarasını içen sağa sola atıyor . Dumanıyla ciğerlerimi kirletiyor . Burada şiir biterken , Kahveden uzaklaşıp giderken , Yeni şiirlere yolculuk umuduyla , Yeniden yollara koyula . Daha önce başka bir yerde yayınlanmış bu şiirimi bazı düzenlemeler yapıp sizlerle paylaşmak istedim . |
bir varmış bir yokmuş gibi
ama biraz daha şiirsel olabilirdi diye düşündüm
ne dersiniz???
selamlar.