yandı keten helva
anılarımı üflesem İstanbul’un ruhuna
peşinden geleyim beni de kat güruhuna bir göz kırp yeter Kalbimi atayım önüne Hemhal oldum içinden geçerken dününe Güzel günlerdi belki çünkü çocuktuk zahir Mum yaktım methiyeler düzdüm ey ahir seni uzaktan seyretmek döndü hevese burnumu sızlatan sevdalar eski vesvese eskilik güzeldir eskilik diye kutsayan dil Nevton’un düşen elma Havva’da zebil Yok bu sıralar papağanlar ve salgın revaçta Kazıdığım isimler yalnız kaldı yukarıda ağaçta uzadıkça gövde bağladı isimlerin üstü kabuk ruhum kalp misali atıyor yetiştirin çabuk bu ne rezillik kendini böbrek sandı kalp sandı yandı keten helvam anam ağladıkça yandı |