Geçmişteki zaman.
yaramaz küçük bir çocukken,
yan bahçeden çaldığım eriklerden, şimdi marketlerde satmıyorlar. annemin ekmeğe sürdüğü salçalardan, galiba artık yapmıyorlar. bütün mahalle çocukları hep birarada, koşarak tozlarını yuttuğumuz sokaklarda, var artık model model, sıra sıra arabalar. goller attığım dayak yediğim arsaya, diktiler yedi katlı bir apartman. çoluk çocuk sokaktaydık gecelere kadar. yoktu şimdi ki gibi bilgisayar. oturalım başında sabaha kadar. hızlı bir internet ağı vardı gerçi. kulaktan kulağa fısıltıyla çalışan. sokaklar evimiz, dünyamızdı semtimiz. elimize geçince üç beş kuruş, bir simit bir de gazoz. en büyük keyfimiz. varlık içinde yokluk değil, varlığımız vardı bizim yoklukların içinde. bakınca gök yüzüne günün her saatinde, her zaman güneşi görürdük biz. çok iyi yaşadık aslında. siz ne derseniz deyiniz. . . . ismail oral . . . |