Hadi Vaktidir Ağla Artık İki Satır(Son Nefes) daralır göğsüm hasretin kalabalık geçişleriyle soluğum kesilir gelen acının ayak sesleriyle tenhalaşırken anlar bir bir sönerken ışıkları umutların yorgun ve ıslaktır gözlerim hüküm sürer yalnızlık çaresizliğimde ah özlüyorum çok özlüyorum özümü ama ne çare uzatsam da elimi (sahi biz seninle hiç el ele yürümedik değil mi?) bilirim uzağın dipsiz karanlığını bilirim imkansızlığın bitmeyen doğurganlığını ah kaç Ağustos geçirdi bu yürek geriye kaç kaldığını bilmeden ve sevmeye geç kaldı hep üstelik sevilmeyi hiç bilmeden şimdilerde zimmetine geçiriyor beni Anasını satan kader göz göre göre peşkeş çekiyor ölüme hiç mi hiç çekinmeden ve biliyor musun ben şiire soyunuyorum son nefesim olduğunu bilerek kırık dökük harflerin geçişleri arada birkaç virgülün boyun eğmesi nedametle işte böyle ah özüm iki gözüm can özüm Azrail’im olmuş orağının ucunda nokta bekliyor öylece bekliyor sarılıp bembeyaz kefene içindeki kimsesizler mezarlığına gömmeye hadi vaktidir ağla artık iki satır ki son kez birleşsin dudaklarım isminle ıslansın ruhumun kuraklığı sırılsıklam düşsün toprağa tenim biliyorsun ben seni ölümüne değil ölümsüz…….!!! 10/Temmuz/2008 Avşa/Temmuz Günlüğüm |
geriye kaç kaldığını bilmeden
ve sevmeye geç kaldı hep
üstelik sevilmeyi hiç bilmeden
sevilmeyi bilmeden beni anlatan bir cümle kaleminizi kutluyorum