imla sürgünü
şimdi...
vurulan öykümün satırbaşından; imla sürgünü kalemimden, kuşbakışı nazarına ithafen.. gözgöze burunburuna hunharca hissiyata matuf elden birşey gelmezlerin ikliminde bana koşan bir hayal gerçeğimi sorgulayan.. bir muzır tebessümde gizli beni makus talihimde saklayan.. bırakmaz yanına intikamdan haz alan felek latif bir esintidir yorganı fırtınalar nakışlı döşek randevuyu bekler bir melek alaşağı bir yaprak baharı bekleyen çiçek.. yanar mı sandın en harlı ateşteyken ruhum çünkü hala senle doluyum... bir bir öteler an , her lahzayı bir kelebek hınç dolu az ötede titretecek dünyayı.. hey bakışına kurban olduğum açma peçeni! zira bilemezsin içimden beni kesip biçeni düşünme artık eller vuslat ile sıcakken hala ayrılığa destanlar düzeni.. bir ilaç sun ey hekim insaniyetim yastadır çünkü tarif benim işim senin değil zira şimdi ruhum bile hastadır bugün.. sıyrıl öteden amansız takip kelepçen yok bana uygun.. artık vazgeç öyle gündür ki mahpuslar bile yorgun.. |