Ne diyeyim ki...Ayrılık diyerek ömrü yokuşa Vurdun ya ben sana ne diyeyim ki.. O güzel sevdayı kör bir bakışa Yordun ya ben sana ne diyeyim ki.. Çaresiz bırakıp gittin ellere Düşürdün yarini hoyrat dillere Mecnunun misali susuz çöllere Sürdün ya ben sana ne diyeyim ki.. Ölsem de sırtından vurmam demiştin Ömürlük severim durmam demiştin Ardından tuzaklar kurmam demiştin Kurdun ya ben sana ne diyeyim ki.. Nasıl reva gördün bu kadar zulmü? Açmadan kuruttun gonca gülümü Sivri sözlerinle garip gönlümü Kırdın ya ben sana ne diyeyim ki.. Sevda bilmeyeni taktın koluna İhanet kondurdun aşkın dalına Çakırdikenleri ömrüm yoluna Serdin ya ben sana ne diyeyim ki.. Kulağın vermedin gönül çağrıma Ettiğin zulümler gider ağrıma Sivri bir hançeri sokup bağrıma Yardın ya ben sana ne diyeyim ki.. Gelemem deyip de bindin inada Erdin işte hayın, kötü murada Ecel fermanımı zalim cellada Verdin ya ben sana ne diyeyim ki.. Oysa inanmıştım ahde vefana Katlanmıştım binbir türlü cefana Sonunda öldürüp beyaz kefene Sardın ya ben sana ne diyeyim ki... |