Bir büyük özlem var sana Şahruh köprüsü
ne kadar çok istiyordum bu baharda seni görmeyi
bir pazar diyordum erkenden yola çıksam
Barsama’da yıkık bir selçuklu minaresi
bütün görkemiyle bir kalıntı olsa da
O bir selçuklu eseriyim diyor
zamana karşı

Aynı yol üzerinde Karahöyük evleri terk edilmiş
yalnızlığı yaşarken meraklılarına da yollar kesilmiş
Kültpe -Kanişte’te bir medeniyetin kalıntıları
toprak olmuş öyküleri gün yüzüne çıkmayı bekliyor

İlerde yollar bizi Tuzla gölüne çeker
bembeyaz bir örtü göz kamaştırır
uzaktan bakınca
davetsiz misafirleri henüz gelmemiş
uzun ayaklı leylekler...

yol üstünde Sultan han bir kervansaray
büyük kapılar kilitli
ne hancı kalmış ne yolcu
meraklılarını bekleri
hatıralar saklar duvarlarında

ah bu yollar çeker beni
Şahruh köprüsüne
sestir ,abidedir Selçuklulardan
ne gelinler geçtiler üstünde
atlı, yazmalı.beyaz gelinlikli
dinlemek istiyorum akışın