GÖZ YAŞLARIM İNTİHARIN EŞİĞİNDE
GÖZ YAŞLARIM İNTİHARIN EŞİĞİNDE
İçimde savaş var bombalar düşüyor her düşüşte bir acı peydahlanıyor yüzümde içimdeki savaşın sesleri Ağlıyor Kulaklarımda doğmamış çocuğun Sesleri ağıt yakıyor Bilmediğim bir dil konuşuluyor Konuşmuyor YAKIYOR Küçük bir serçe ağıdı bu Her bir sesin sesizliği Akıyor içime Yağ mı bal mı Şekerle şerbet mi Tuzla sirke mi Akıyor Gözler dinlemiyor ki Asıldı kirpik köküme Her biri İntiharın eşiğinde Tek tek sineme düşüyor Düştükçe Yanıyorum Düştükçe Düştükçe Ben benden kanatlanıp Sana geliyorum Sığınma talebim Sessizliğin içinde Nötr bir nokta koyup Gidiyor Şimdi ben ben Değilim ki Kendi kendime dönüş yolu kayıp Ben kayıplara karışan ruhu revan Bilmediğim bir dil Söylenen bir ağıt Göğsüne koyup koyup Kaldırdığın el Yanan da bir yakan da Ağıt yakıyor Göz yaşlarım Dinlemiyor İntihar eşiğinde Serçenin ağıdında Doğmamış çoçuğun haykırışında Ağıda eşlik Dile ezber Sineye göz taşı düşüyor Bilmediğim bir dille Bilmediğim bir dille SİBEL KARAGÖZ |