VİRÜS
yeşil soğan dürerdik yufka ekmeğe,
yanında kıpkırmızı bir domates, sulu... soğandan daha kokulu üstelik. tulumbadan su çeker içerdik buz gibi... bir kayısı ağacının gölgesinde kurduk en güzel düşleri masmavi gökyüzünde bembeyazdı bulutlar. mahallenin tek televizyonlu evinde dizilip bir somyanın dibine siyah beyaz bir filmde Yılmaz Güney’dik Cüneyt Arkın gibi Battal Gazi... naylon ayakkabılar giyerdik bir gömleği kırk yamayla bir tek çeşmesi vardı sokağın köşede... önce soğanımız acıdı sonra domatesimiz kurudu çarşıdan almaya başladık ekmeği her evde musluğumuz... griye döndü gökyüzü bir gece günahın her rengini gördük ekranda hiçbir film kalmadı düşümüzde... tükenirken ömrümüz... bir virüs gibi büyüdü umutsuzluk şimdi bütün renkler simsiyah... FATİH ŞAHİN IŞIK ŞAHBEYİT |
Kalemin susmasın usta
............................Selamlar