Gidelim Aysun Hanım
Uyandık Aysun Hanım
Sahipsiz kapıların Özgürlüğe açılması gibi aralandı gözlerimiz Apaydın her yer Gökyüzü bizi uyutunca Geceliğini çıkarmış üzerinden Ve böylece tekrardan gücün büyüsüne kapılıyoruz Günahsız, yaş bir ağaçmışçasına alev alıyoruz İnsan içine girince. Pusatsız tütünsüz ve mutsuz Göz göre göre yanıyoruz Aysun Hanım. Buralarda kahrolmaktansa Gidelim Aysun Hanım Ayaklarımızın, Aklımızın, Kalbimizin götürdüğü yerlere gidelim Kuş ölülerini doldurup ceplerimize; Kaçıp kurtulalım bu itiş kakıştan. Hüzünlü ve huzurlu da yaşanılabilir Aysun Hanım Kendimiz ve kelebekler için ağlayalım en çok Ve ağlayalım uzun uzun Dünya için Dünya: Yazık ki bizim yüzümüzden kocaman bir enkaz Telaş etmeyin Aysun Hanım Aramamıza gerek yok Nasılsa huzur kendiliğinden gelir bulur bizi Siz de fark ettiniz mi Aysun Hanım? Az ağlamamız gereken şeyler ne kadar da az. Yola koyulmadan önce bilmelisiniz İlkyaz bitmedikçe ben düzelmem Aysun Hanım Ayrıca söylemiş miydim En çok kışı sevmeseydim Hıdırellez ateşi olacaktım Güzel kızların üzerimden atlaması olacaktı ödülüm Hep kırdığım gönlümü alacaktım böylelikle İlk kez söylüyorum ve Bana inanmak zorundasınız Aysun Hanım Yavaş yavaş tükeniyorum çayda eriyen şeker gibi Gün gelince boşluğumu doldurmak için Bir ağaç dikin yokluğumun yerine Bilmiyorum söylemeli miyim ama Boşuna değil cesaretime hayranlığım Yıllardır tehditlere boyun eğmeyen kumdan kaleyim Ve kör karanlıkta yapayalnız dolaşıyorum edebiyatın sokaklarında Kimsenin kale almadığı, Şiirlerden kovulmuş şair eskisiyim İnanır mısınız? Allah bilmezler güneş doğmak üzereyken Kalleşçe ellerimi kestiler Aysun Hanım Ancak yazamıyor olsam da dilime güvenebilirsiniz Dilim; toplamı öfkelerimin Dilim kalbimin sözcüsü Bana sorarsanız Hiç oyalanmayalım Aysun Hanım Arkamdan dönen dolaplara aklınız ermez Herkes diş biliyor bana Namlunun ucundayım Erketedeyim sabah akşam Ecelim yakın, Ensem kurşun gözcüsü. Bu günlere kadar gelmişken Gidelim Aysun Hanım, Hayallerimiz kundaklanmadan gidelim Toplayacaklarımızı hayatımızdan çıkararak Gidelim ereceğimiz ilk cumartesi gününde, gün batarken Gidelim Aysun Hanım, gidelim... Kaçıp kurtulalım ’insan’ düşmanı diyarlardan, Gidelim, ayaklarım henüz yerindeyken. |