Yolculuk Vakti
Ne zaman kendi kendime konuştuğumu fark etsem,
Biliyorum ki yine kapımı çalıyor sevgi… Biliyorum ki, gün sevgiye bavul hazırlama günüdür. Seni ve sana benzeyenleri sevme günü. Yolculuk vakti geldiğinde, Derme çatma kulübemden, Gizli odalarımın kapısını aralık bırakarak, Çıkıyorum yola.. Sevdaya bir kaç adım var Hissediyorum.. Kimlerin üzerimde etkisi daha derin bilmeden, Çıkıyorum yola.. Her bakışım sen oluyor.. Sen gibi bakıyorum, Umutsuzluğun gözlerine.. Seni okuyorum dizelerde.. Seni dinliyorum her melodi de.. Baktığım sonsuzluklarda, Hep aydınlık, sen oluyor.. Belimden kavrayıp başlıyor bakışların, Yüreğimle dansa.. Ayak tıkırtılarını özlemişim… Aldığın nefesler, bizi sürüklü yor.. Dansımızı tamamlarken anlıyoruz, Bakışların kurbanı olduğumuzu.. Bakışlara, Kurban olduklarımıza, Aldırmamayı sevmek vardı, bir de seninle.. Aldırmadığımız her an, bize sevginin verdiği küçük bir armağandı hani, Kurdelesini çözüp sahiplendiğimiz. Yürüdüğüm yollarda, Gölgem olurdun. Hani kayboluyordun ya, gece karanlığında.. İşte o anı, “Hatırlamak bile istemediklerim” listesinde En başa yazıyorum.. Nefesini ensemde hissettiğim bir diğer an.. Ürkütücü sahipsiz gün.. Güveni korkuyla yüzleştirdiğim anlar.. İşte o an.. Gün güneşle vedalaşırken, Yıldızların ’Merhaba’ sesleri yankılanıyor Gecelerimde.. Ve yine.. Anlıyorum.. Gün, sevdaya bavul hazırlama günü, Gün, sevdaya yolculuk günü.. |
Insallah hergününüz, her yolculugunuz evdaya olur.
Zevkle okuyorum bu güzel yregi. Kutlarim.