usta
Olmuyor be usta...!
Ne yaparsam yapayım, unutamıyorum. Bir türlü kandıramıyorum susamış yanlarımı. Bir sokakta mutlaka karşıma çıkıyor gülüşü. Yine teslim oluyorum arabesk şarkılara. Bir ömür’e sığmayan bu efkarımı bir kadehin içinde yüzdürüyorum. Sanki yine gelecekmiş gibi,İki bilet alıp onu bekliyorum yıldız sinemasının ön kapısında. Kumaştan giyiyorum artık pantolonlarımı, çünkü başka türlü sığmıyor cebime izlenmeyen filmler. Oysa hayaller kurardık çoğu zaman. O Asya olurdu,ben İlyas. Yeminler etmiştik ayrılmayacağız diye ama bizim filmimizde giden Asya oldu usta. Cevaplarından korktuğum ürkek sorular birikiyor artık içim de. Ben yerine kimseyi koyamazken, yerime kimi koyduğunu merak ediyorum. Sen benim her şeyimsin,yaşayamam sensiz derdi, peki şimdi nasıl yaşıyor söylesene usta ? Çok sevmiştik,dillere düşmüştük hatta. Kaç sokağa adımızı verdiler, Kaç duvarda baş harflerimiz yazıyor sen biliyorsun usta. Kim çaldı gök yüzümden mavi rengi ? Kim yaktı hasret tüten bu kenti ? Kim bitirdi beni, kim tüketti usta ? Omuzlarımda yokluğunun verdiği çaresizlikle, hiç olmadığım kadar eziliyorum. Bir gün bir gazetede haberdar olsun istemiyorum ahvalimden. Güldüğüm fotoğraflardan utanıyorum artık ama ne yapayım resimler ağlayamıyor ki. İstediğin kadar kız ama elimde değil özlüyorum işte usta.! Hangi dağın ardına saklayayım hüznü mü ? Hangi küfürün dudak payı olsun geçmişim ? Umurumda değil artık kimin ne düşündüğü. Ben onun için,onurumdan,gururumdan,canımdan vazgeçmişim. Sahildeki Şair Sinan Yıldızlı |
Hangi küfürün dudak payı olsun geçmişim ?
Umurumda değil artık kimin ne düşündüğü.
Ben onun için,onurumdan,gururumdan,canımdan vazgeçmişim.
Bu kadar net bir anlatım çok beğendim