GÖÇ HİKAYELERİ
ve insanlar yoktular,
usulca basıverdi ayaklarını yere usulca üfledi -toz duman- usulca üfledi suya… şarkı söyledi, aşk oldu. sofrasında kimler kimler oturdu. ağladı, güldü, küçücük bir umut oldu… uzanıverdi fersahlarca, -elleri annem- yoktu insanlar… henüz çağladı ırmaklar, henüz ses yoktu. ışık oldu, renk oldu. ve indi meydanlara, yalayıverdi göğü göğsünden, öpüverdi toprağı, fasıl fasıl dökülüverdi sözcükler ağzından ve günahları… ve kanda kırmızıyı sevdi. canlar türedi eteklerinde, eti sevdi. ve yumuverdi gözlerini, ve siyahı sevdi -nihayet insanlar- teni, dokuyu, dokunuşu, öpüşü… günah ellerinde, gidişi sevdi… ve yine yoktu insanlar, yine elleri annem, yine fersahlar… |
geldigi yol belliydi tipki gidecegi yeri belli oldugu gibi.
ve kelimeler kalemde sahsiyet kazanmis gibiydi.
ana temadan uzaklasilmadan varacagi yeri cok iyi belirldi sair.
bende kutladim.
.......f.s.m