Anafor
İçimde heyecan yaratmaya meyilli bütün kelimeleri
Sürgüne yolladım Umudun canı cehenneme Dağıttım sahte şölen alanındaki davetlileri Kadehlerden en sevdiğim kadının ismini döktüm yere Hiç acımadı canım Kör karanlıkta çıkardım aklımı sakladığım kaplardan Gözüm, hep aldanmışlığıma ilişti Duygular çıkıp mantık girince devreye Yolum gerçeklikle kesişti Bunalım anlarımda kalbimden kriz geçirdim İğne deliklerine Şımarmasına müsaade ettim kuzgunların Güneşi tuttum, güneşi tuttum bir daha hiç doğmasın diye Sımsıkı ördüm gür saçlı kadınların beliklerine ’’Güven’’ gibi sahte bir kelimeyi tüttürdü durdu bacam İhaneti ’’açık şampanya’’ ile karıştırıp boyadım duvarlarımı Bir utanç abidesine dönüştü salonum Soğuk duvarlarıma her bakışımda ismin geçti aklımdan Hatırlamak istemedim, kötü hatıralarımı Bir kere kapıldı artık aklım anafora Durgun denizler bile korkutur gayrı gözümü, Elimde değil! Akrebin iğnesiyle karıştı şüphe kanıma Şüphe; illet bir zehir. |