ANNE'M
Ben sığdıramazken seni, şu ahir ömüre.
Hakk emriyle sığdın, iki metrelik kabire. Şükür olsun, sabrını verdi bu gönüle. Amma yıllarım sana hasret geçiyor. Keşke senden bir tane daha olabileydi. Anne’m deyince, anneler dönebileydi. Kıymetleri yaşarken bilinebileydi. Sen sandığım yüzler, acımı dindirmiyor. Toprak mı oldu o sığındığım kucağın? Gittin de zindana döndü, yurdum bucağım. Şefkatini, ben şimdi kimde bulacağım? Sana "Öldü" demek, bana ağır geliyor. Her dua vaktinde, mahzun olan gözümü. Ağlatır yüreğimi, yokluğunun hüznü. Secdenin nuruyla bezenen o yüzünü. Kefenin örtmesi, ciğerimi yakıyor. Bundan sonra, daha da yüzüm gülemez. Boşa mı derler? Anasız kuzu, melemez. Kıymet bilmeyenin, kıymeti de bilinmez. "Anam yaşıyor" diyene, içim gidiyor. Öksüz denince, peygamberi hatırlarken. Öksüzlüğü, ismime yakıştıramazken. Öleceğini, hayal bile edemezken. Şimdi dilim, adını rahmetle anıyor. Dalıp gittiğim beyhude dünya işlerim. Pişmanlığım, senden ayrı geçen günlerim. Sen Elif oldun, ben Vav olup eğilmedim. Ömrüm bir taşa, anne demekle geçiyor. Ya bu ayrılığın, vuslatı olmayaydı. Ya ahireti-cenneti, yaratmayaydı. Ya gönüllere teselliyi koymayaydı. Diyorum da, bu acın bir parça diniyor. Anne olanın, evlatta alacağı var. Kıymetini bilmeyenin, bulacağı var. Yüce Hakim’in, bir hesap soracağı var. Cevabının korkusuyla, ruhum titriyor. Anneydi, Peygamberi dünyaya getiren Anneydi, Cennet ayakaltına gizlenen. Anneydi, kıymeti ölünce bilinen. Aklıma geliyor da, vicdanım sızlıyor. İlker KAHYA {Veliaht} |
Güzel ve anlamlı şiiriniz için,
Kutlar, selamlarımı sunarım.