Hallac-ı Mansur -Xl-
Araştırmacı Alman Prof ile Hamd ve Şıbli Çarmıhın önüne
geldiklerinde Hallac’ın vücudunun bir bebek büyüklüğünde kalmış olmasına rağmen söylediği kolaylıkla ve net olarak anlaşılıyordu. Bu nedenle üç ay süren yargılama savunmasının Hallac’ın ağzından özeti "Ey inananlar! Bilin ki bugün henüz güneş batmadan ben de ölümü tadacağım! " Bismillahirrrahmanirrahim !" 922 yılının 26. Mart Günü! "Ey inananlar! Bilin ki vakti geldiğinde her canlı ölümü tadacaktır. Bugün henüz güneş batmadan ben de ölümü tatmış olacağım Bildiğiniz gibi daha önce binlerce kez ölmeme rağmen, Hiçliğe ulaşmaya çabalayan bizlerin kendimize şiar edindiğimiz ’Ölmeden önce ölün!’ ben de daima bu söze uygun yaşadım. İçinizde bazılarının üzgün olduğunu ve benim için yas tuttuğunu görüyorum. Bunu yapmalarına gerek yok. Yüce Allah’ın sevgilileri olan bizlerin değişik alametler altında doğduğunu ve değişik alametler altında yaşadığını bilmiyorlar mı! Ruhumuz bedenimize girmeden önce kaderimiz belirlenmiştir. Bunu hiç bir şekilde değiştiremeyiz. Çünkü her şey Allah’ın Mahlukatıyla yaptığı en eski anlaşmaya uygundur, ’ Ben sizin Rabbınız değil miyim’ diye sormuştu Yüce Allah. Mahluklar ise şöyle cevap vermişti. ’Evet, buna şehadet ederiz Kur’an da buna şehadet etmektedir. Ve her şeyden önce biz sufiler bu cevabı vermişizdir. Ölmeden önce ölmek !’ bizim şiarımız budur.. Çünkü gelen her şey geçmelidir ve geçmiş olan her şey tekrar gelmelidir. Zaman bugün dolmuştur. Uzun yıllar boyunca ey dostlar bu günü tanrısal sevgilimin huzuruna çıkacağım bu saati bekledim. Evet biz onu böyle adlandırıyoruz. TANRISAL SEVGİLİ çünkü bizimle ilgili olan her şey bizim değil yalnızca onun etrafında dönmelidir. Biz aşkın imanlılarıyız. Bu dünyanın hiç bir kuvvetinin ayıramayacağı RUHSAL AŞK TOPLULUĞUYUZ. 1) Ey kimi keyifle kinle kimileri acıyla endişeyle izlemekte olan insanlar Şimdi, benim sizleri İslam cemaatinden uzaklaştırdığıma, Allah’a şirk koştuğuma ikna etmeye çalışıyorlar ve çalışacaklar Fakat uzun yıllar dostum olanlar şimdi ölüm anımda buraya gelmiş olanlar ve sen ey Şıbli; bu suçlamalar doğru olabilir mi Ruhumuz bedenimize girmeden önce var olan dostluğumuz adına söyle içimizde hangimiz bugüne dek bir kere olsun tanrıyı taan etiğimiz oldu mu? Etmiş olsak bile Allah öyle ulvi ve Yücedir ki biz kulların sözleri ona ulaşmaz. İnkarcıların gevezelikleri bile sonsuz ve ebedi olan Tanrı’yı nasıl rahatsız eder ki? 2) Bizim müslümanları toplu halde kılınan namazlardan uzaklaştırdığımız iddia ediliyor. Allah’a itaatsizliği vaaz ediyormuşum bu nedenle de bir kafirmişim. Size söylüyorum ki dostlarım hiç bir iddia bundan daha yanlış olamaz. Ateist toplum olan Dahristilerin içlerinde bulundum yanlışlarını vaaz ettim her şeyin temeli olarak gördükleri maddenin bir var oluşlarını yaratılışlarını savunmuş tanrısal inanca çağırmışım,bu mahiyette olan mektuplarım mahkeme dosyasındadır. Her şeye ruhları gücüyle ulaşılabilirler.kardeşlerim ruhumuz evrensel olduğu gibi bizim içimizde de yaratıcı gücünü gösteren yaratıcının gücünün bir parçasıdır.İnancımızın öğretisi bize insanın küçük bir evren evrenin de küçük bir insan oldiğunu söyler. Din alimlerinin Kur’an vasıtasıyla anlatmaya çalıştıkları ilahi sıfatları işte bu mecazi anlamıyla düşünmemiz gerekir. Bu karışık bir konudur. Allah’ın kulakları yok ki sizin gibi işitsin sizin gördükleriniz gibi de görmez. Onun bakışı da görüşü de bir başkadır. Senin günah dediğini o nun günah görmeyeceğini de düşünmelisin. O’nun görüşü duyuşu hem bizimkine benzer hem bizimkinden bambaşkadır. 3) Namaz vecibemi ihmal etmekle günah işliyormuşum. Bu da öylesine yanlış ki.Ey dostlarım beni daima namaz kılarken görmediniz mi hatta zindanda hatta işkence altında bile namazımı ifa etmişimdir. nasıl mı Namazı ifa etmek alnı yere değirmekten ibaret değildir. Tanrıya ya da üste hatta topluma karşı görünürde namazda görünmekten daha makbulü kalben ruhen ifa etmektir Vakit ifaları dışında da defalarca eda ederim. İşte şimdi bu an bile kalben anmakla ruhen eda etmenin huzuru içindeyim. 4) Hac farizesi Devam edecek Sayfa 231- 234 |
Saygılar selamlar...