1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1256
Okunma
Aldandık zamanın rahiyâsına
Kulaklarımızı tıkadık sessiz el kaldırışlara...
Bu ülke medfun bir çocuk, bir ihtiyar bakışta
Perde arkası yoksulluk abidesi bu ülke...
Ne zaman ki babaların elini bıraktıkta
O vakit sırt çevirdik analarımıza
Kimsesiz kimler varsa sokakta
Taş koyduk her birinin yerine
Tahammülsüzlük şimdi son radde
Vicdanın gergefinde takılıyken
Asıldı yürek kancasına
Mai bir ses,
Biraz su biraz para diledi
Bu namazlardaki dilemek olmalıydı
Dilemekte değil, dinlemek...
Evrenin tüm fakirliğini süpürürdü
En sırlı hakikati dinlediklerinde
Utanırlardı dilemekten
Bunu sorgulamak ne haddimize
En derinden ne vermek istediysen
Bırak gitsin bütün dinleyenlere
Çünkü hesapsız sevgiler yakışır gönlümüze
Acizliğin kör noktası
Çakılı kaldık vicdanımızın vehmine
Garip bakışlarda sendeledik
Kollarımız, ayaklarımız dolandı
Niye?
Olamazsak birbirimize kimse
Kimliksiz ölmez miyiz sizce
Uslar artık gelsin kendine
Birbirimize dönelim
Dönelim yürekçe,delice
Kusurlu gözlerden kusursuz sözlere kaçalım
Kaçalım bizim olmayan gölgelerden
Kimimiz yalnızlıkta paklandık
Kimimiz kalabalıkta saklandık
Saklandıkça kirlendik
İnsanlar kirlendi, kuşlar savuştu özgürlükten
Ölümümüze kuşlar eşlik etsin
Yalnızca akşamüstü...
Geceleri insanlar gibiler
Kirlendi insanlar bu ülkede
Bu ülke de...
Dileğe karşı üzgün bir gülüş
Çünkü sahipsiz sevgimiz
Mazimiz gibi olamadık
Bir an düşünsek
Geçmişteki değil de
İçimizdeki Osmanlı saatini
Dinle bir ağlamalık sadece
Duru bir dokunuşla sokakta bu ülke...
Ağaçlar bile eğildi insafsızlığımıza
Kuyular dillendi Yusuf misâli
Ne anlamı kaldı gökyüzüne bakmanın
Ne gereği vardı başını yere koymanın
Usulca çekilen yürek sızısı
Sorgusuzca kopan bağlar
Cihetsizce atılan yargı okları
Saplandı sırtımıza,kanattı
Kirli kan aktı ülkeye
Kirlendi insanlık katrana bulandı
Ansızın..
İyi mi iyi kötü mü kötü
Nabzı durduran aynasızlar
Mahalsiz bir basamak
Sedasız zambak beyazlığında
Şeffaf hayaller tutar omzundan
Şamarı çarpmaz üniformalılar
Gözleri kelepçeliyken bu ülkeye
Tek başınayız bu siyah boş sayfalarda
Oysaki yer altından umutlarımız
Yükselen aminlerdi...
Yamalı puslu bir vücut
Kustu ihanetini tüm simalara
Semayı da kararttı...
Gözü kör sözleriyle
Manâsız bir ümit
Kaldı ortada
Çaresiz bir inleyiş,
Bir bekleyiş,
Bir seziş,
Bir ülke
Ve bir gidiş,
BU ÜLKE...
5.0
100% (6)