KÖYÜMÜ ÖZLEDİMGeven ile yaktığımız sobayı. Tandır ateşiyle pişen çorbayı. Kara lâhanayla , yaprak sarmayı. Köyümle beraber ne çok özledim. Tandırdan sıcacık lavaş ekmeği. Tereyağı sürüp dürüm etmeyi. Kalaylı bakraçtan yoğurt yemeyi. Gözelerden su içmeyi özledim. Koyun gelir , kuzu gelir toplardık. Ayrı ayrı ahırlarda saklardık. Annesini sağar , sonra katardık. Koyun kuzu seslerini özledim. İşimiz bitince çaya koşardık. Köprünün üstünden suya atlardık. Havlu ve şort var mıydı ki almazdık. Cıs cıbıl yüzdüğüm çayı özledim. Dağlardan toplardık yaban armudu. Herk edilmiş tarlalardan kâhmudu. Gıncıropla yemlik ne hoş olurdu. Köyün doğal meyvesini özledim. Nispet edip uzun öten horozlar. Yumurtlayan , gıdaklayan tavuklar. Yalın ayak , yarı çıplak çocuklar. Ben köyümü bu haliyle özledim. Kara kışta ne severdik kayağı. Kimi izgi sever , kimi kızağı. Karlar dolar , ıslatırdık ayağı. Kurunduğum tandırları özledim. |