AH İSTANBUL
Üsküdar meydanında simitler hem gevrek hem yanık
Burnum buram buram kavruk simit kokusuna tanık Dişlerim koparmış çiğniyor odur belki tek sanık Her sabah bedenini çiğniyorum giderken işe Ah İstanbul beni bana düşüren oynak fahişe *** Vapurun lordlar kamarası gibi altın arkası Çok iğreti durmuş şu satıcıda solcu parkası Elindeki parfüm kalem tarağın dandik markası Her gün rol kesiyorsun bana oyun kapalı gişe Ah İstanbul beni bana düşüren oynak fahişe *** İş çıkışı Eminönü meydanında ekmek balık Karşımda Galata Kulesi duruyor alık alık Otuz yıl evvel Boğaz’ın bütün sırtları çalılık Kahır pik yaptı azap diz boyu kalmadı neşe Ah İstanbul beni bana düşüren oynak fahişe |