Davet
Kapılar kapanır,
Açılan kapılara tekmeyi indiririm, Ayaklarımdaki sızı, Yediğim tokatların acısı benim! Öksürürdüm, topallardım, sendelerdim, Düştüğüm pisliklerden çırpınarak çıkarken, Temennileri dinlerdim, Seyredenleri, eğlenenleri çoktan sindirdim. Şeytanı serbest bıraktım, İki yüzlü melekleri derdest ettim, Kırıldıkça daha sert estim! Alın terinden göl inşa edip, Keyfekeder terkedip çölü tercih ettim, Duygularım tehdit etti, Korkularım tecrit. Dalgalandıkça durulmadım, Yoruldumsa da bir köşeye pusup kurulmadım, Kuraklığım; Ve benden uzakta akan nehir, Zevküsefa içinde sevişirken, Şiir, bir öfke terapisine dönüşürken, Şehir, kehanetleriyle kıran kırana dövüşürken, Karanlığa ihanet etmedim. Sadece bana sokulan yılanları güç bela da olsa boğdum, Sadece, bana dokunan yalanlarım oldu. Ezip geçen gerçeklere lanet etmedim! Bedeller, Onlara dayalı döşeli nedenler bir yana, Yana yakına; Bir sokak köpeğini bile işlerime alet etmedim, Öğünde acı, gözyaşı, hüzün varsa, Kimseyi davet etmedim! |