sıla// öyle, böyle değil öylesine hiç değil ölesiye yaşamaktır adın söyletme, söyletme beni be kadın usulca düş dudağıma ve usulünce dinle… ,, bak egesi, zeytini, mavisi, yeşili kurudu gözlerimin otağım kurağımda terine imbiklenen lisan-ı meçhul su ağrısıyım...hangi doğunun batısı, hangi poyrazın lodosuyum bilmem, bilemem ama bana sen, bana dokundukça kıvrımlanan saçlarının imbatı gerek ......................................................................... imbatı be kadın anlasana , sus’u, uykusu kaçmış sefil bir düşüm bana kendi dilimde susmayı, kendi dilinde, o gül teninde sevişmeyi öğret be kadın varsın giyinsin gece, sarıp sarmalansın her bilmece yeter ki sen soy beni, soy gözlerinin fesleğen mehtabına, seviş şiir dilinde, ................................................................. seviş her gece, seviş hece hece , yoksun, yoksun ya şimdi yanımda ahhh… söyle yokluğun dile gel söyle hangi kurşun adres sorar, hangi yara bir kurşuna adres olmak ister ki... yoksunluğunu, yoksulluğumu, sana her koşuşumdaki düşüşlerimi, düştükçe yara alan, kabuk bağlayamayan dizlerimi çocuk telaşıma ver, ver gitsin, ........................................ bu sıla da yeter gayrı gel, gel bitsin be sevgili… ,,, // ilhanaşıcışubatikibinyirmi |
Yüreğine emeğine sağlık
_____________________________________Selamlar