Bu gece de değişen bir şey yok!
Sol yanım yine boş,
kalbimin her santimine
ortalama üç sızı düşüyor
yalnızlığıma doğru ilerleyen
tüm kelimelerim tam tekmil hizada,
aşk sözcüklerimin
yarısından çoğu halen kayıp.
Hava soğuk,
elim, elimi teselli etmekle meşgul
içimi ısıtan çay
ciğerimi dolduran duman,
demirbaş listemin kıdemlisi.
Eksik tarafım,
yağmura eş değer
hayatımın değeri
günümüz insanlık kuruna göre
halen beş para etmiyor.

İğneli sözleri çıkarıyorum aklımdan
bulutlara yama yapıyorum,
yıldızlar takıyorum üstüne
her birine isim veriyorum,
Har-ı Gül, Mehlika, Şems, Kara Melek
gecelere mahkum ruhum sessiz
boynu bükük ve mahcup,
izahı olmayan vurgunlara gülerek.

Bu gece hala değişen bir şey yok!
sokakları süpüren rüzgar
el sallayan ağacın dalları
uzanan kaldırım taşları beklemede,
ay ne uzuyor
ne de kısalıyor
küçük ayı yıldız takımının
en haylazı göz kırpıyor,
Venüs karşımda mağrur ve dik,
mahallenin delisi bir şeyler söylüyor
sesim çıkmıyor
parmaklarım uyuşuyor
köpeği seviyorum
acım diniyor, acım uyuşuyor.

Karanlığı buruşturup atan güneşe selam olsun!
sabahı müjdeleyen kuşlara
gökten inen meleklere,
sabah ezanına eşlik eden köpeklere selam olsun!

Ruhuma el pençe durduğum uzatma dakikalarında
elbet birileri seviniyor, birileri üzülüyor
bir bebek doğuyor yazgısıyla,
bir ruh bedenini terk ediyor hesabıyla
bu hayatta teslim olmak diye bir şey var,
kimileri günahıyla, kimileri sevabıyla.