Bir düş Bir kuş - ll -Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Okumakta olduğum bir kitap var elimde
YARATICI BEYİN Dr. Nancy C Andreasen Syf. 24 "Yaratıcı sürecin en ünlü tetimlemelerinden biri, 19. yy. romantik şairi Samuel Coleridge tarafından yazılmıştır Kubila Han veya rüya. Şair eski mağara karalama resimlerden belki onbin sene önceki insanın bu figürleri çizmeme yetisine yaratıcılığına hayranlıkla bakar Düşünür. Hayvan ,çalışan üreten insan... bunları çizmek, çiizmek için lazım olan malzemeyi buluşları yaratıcılığın çok etkileyici buluşları olduğunu düşünür.Diğer çizimlerde de mağara in korunak yerleri olduğunu Onların da Masalların meşhur imparatoru Kabla Khan (Kubülay Han sarayı olarak düşünürken dalar ve rüyasında, daha önceleri yani bu çizimleri ilk gördüğünden beri düşlediği Santuralı bir kız düşünür ona şiirler okur.. Uyandığında onların aklında kalanlarını düzene koyarak O muhteşem şiiri oluşturur. Bugüne değin daha güzeli yazılmamış olan Kubilay Han ya da Rüya şiiri romantik bir yaratıcılık örneği olarak kabul ederim!" Diyor, yazar Sn Bayan Dr. Nancy Andreasen. İşte ben de bu okuduklarımın etkisiyle olacak çocukluğumun kuzular peşinde kurtlar kuşlarla doğa içinde geçmiş olan köyümün Mağaracık vadisin deymişim. Yine o anılardan olup beni çok etkilemiş hatta ağlatmış olan bir kartalın kayalıktan süzülüp su içmeye inen bir ana kekliği kapması yavruların ciyak viyak çalılıklara saklanmaları... Düşüncesiyle o hayal hülya ve ruh haliyle karalayabildiğim dizelerdir bu sözüm ona şiir.
"Ağzınla kuş tutsan!" derler
’Yaranamazsın aranamazsın’ Anlamında bir söylemimiz var Ağızla kuş nasıl tutulur ne işe yarar ne sonuç verir düşünür dururken dalmışım Çocukluğumun geçtiği köyümün Mağaracık vadisinde önümde kuzu sürüsü kurt kuş korkusuyla doğanın kucağında bir çocuk çocuk işte!.. çocuk çoo çooo.. derker kendimden geçmişim Hayal midir düş müdür ne hikmet ne iştir ben bir kuşmuşum atmaca mı desem, akdağan mı desem ne desem Mavi gökte avcı bir kuş, kuş işte! Ve kayalıklarda uçuşan bıldırcın mı keklik mi desem bir kuş kuş işte! Kanatlarımı çırparak süzülmüş amansız saldırmış kapmışım ki Çığlığıyla sıçrayıp uyanmışım Olanları görmüş bilmiş gibi kanarya çırpınıp duruyordu kafeste acı acı! Düşündüm ki: Ağzımla kuş tutsam n’olur tutmazsam n’olur!. Ağızla kuş tutmak değil ağzını tutmasını bilmedikten sonra. Başın ağırlığı da hafifliği de dildendir derler Hele bir makamı Alide iseniz! |