GELİNgelin şarap köpüklerine boğulmuş bir salonun eminim en çekisi öğesi tarla tapan görmemiş nasırsız ellerin havadaki ahenkli raksının valslerin ya da lezginkaların en koyu sessizliklerin eminim en gürültülü macerasının aktristi gelin sarı saçlarına dertlerimden röfleler yaptıran gelin ayağı tozlu yollardan kurtulan vahşi satınalma gücünün tarifeli yolcusu gelin oysa oysa ben gün ışığı umutlarla bakarken yarına taze meyve sarkan dallardan serin sahil yeli düşleri kurarken damıtmaktayken hayatı bir kuru ekmek kadar kutsal hayatın düşlerini yaşarken oysa,oysa bir vadiye sıkışıp kalan saçlarının rüzgarına gül işlemeli destanlar yazarken ne safmışım ne saftır ağzı açık kuşlar gibi gökyüzünde gezinip düşlerine yuva arayanlar oysa sana sevginin en güzelini menekşe sevimlisi gözlerinin içine sarı ayrılık saçlarında kör olan gözlerimle delinkanlı çağımın en delikanlı anında sunmuştum gelin senin de sevgin el yüzünde toz oldu senin de ayrılığın bu rüzgarlı günde son buldu gelin... |