SULTANIMne kelimeler döküldü dudaklarımdan ne ateşlere yandım,bilemezsin günün en karanlık anlarında çakan bir şimşek toprağın derinliklerinden çıkmayı başaran bir el fırtınada gökyüzünden rahmet dilenen göz hepsi ama hepsi bir umudun sende tezahürüdür sultanım ayın ziyası yansır saçlarından gözlerim kamaşır aklım karışır nice siyasi portreler silinip gidiyor gözlerimden nice hasta şifa buluyor çamura batmış bir hayat yok zihnimde bayat bir hayat değil benimki tüm ben lerden sıyrılıp altı çizili sözlere bakıp dallarım meyve verecek şimdi sultanım ak pak omuzlarına ağır yükler sözlerine ağır tozlar konsa da bana kirpiklerinden bir gümüş bakış yeter şöyle bir semayı seyre dalsa gözlerim yıldızların kaydığına inansam büyük okyanuslarda küçük bir fanus olsam dert,tasa keder,kaygı,özlem,nefret içinde birikmiş bir tekne olsam gerçek paralara adını yazsam seni dünyaya tanıtsam sultanım esmer gözlerde servet bakışlım dert ortağım,anım,zamanım bekle,söylüyorum şimdi söylüyorum seni seviyorum seni seviyorum... |