Doğu Anadolu’nun ne şirin ilisin sen
Başı göklere değen Ağrı’nın belisin sen
Elmaların dalında, ceylanın dağda güzel
Karpuzların asmada, üzümün bağda güzel
Faniliğin remzidir koç başlı mezarların
Ne kadar tabiidir organik pazarların
Nevruz arifesinde burcu burcu kokarsın
Kadim zaman nehrinde sonsuzluğa akarsın
Yüce Ağrı Dağı’yla bakışır durursun sen
Serhat boyunda bayrak, ne büyük gurursun sen
Sımsıcak bir koyunsun, ana kucağısın sen
Yiğidin harman yeri, sönmez ocağısın sen
Ağrı Dağı gibisin, öne eğilmez başın
Sofradan eksik olmaz helise’n, ayran aşı’n
Sevgin Ağrı kadardır, yüreklerden taşarsın
Uzağına düşsek de, gönüllerde yaşarsın
Başka il’e benzemez, özeldir yeşil Iğdır!...
Güzeldir her tarafı, güzeldir yeşil Iğdır!...

Doğu Anadolu’nun en doğusunda varsın
Gönlüme doğan güneş, Ağrı Dağı’nda karsın
Düşmanlar bilir seni, bükülmezdir bileğin
Al sancağın altında yaşamaktır dileğin
Cebirle susturulmuş şirin dillerin senin
Açmadan soldurulmuş gonca güllerin senin
Hüzünle seyredersin Soykırım Anıtı’nı
Bu toprakta bulursun acının kanıtını
Büyük kalabalıklar Vali Yolu’nda gezer
Iğdır’ı ne üzerse, bizleri de o üzer
Gözüne uyku girmez, yurdumun gözbebeği
Hakikat kumaşının sensin halis ipeği
Ağrı’nın eteğinde uyuyan perisin sen
Kahraman Mehmetçik’in alnının terisin sen
Bilmek müşkül değildir düşmanın niyetini
Canınla ödemişsin toprağın diyetini
Hakikate uzanan bir eldir yeşil Iğdır!...
Güzeldir her tarafı, güzeldir yeşil Iğdır!...

Ahora Çukuru’na bakan bir daha bakar
Iğdır türkülerinin ezgisi yürek yakar
Gurup vakitlerinde tutuşur, yanar Iğdır!...
Unutmaz geçmişini, mâziyi anar Iğdır!...
Üstünde Aras Nehri, Arpaçay’la birleşir
Ermeni hududunda coşar suyu, gürleşir
Bir ekene bin verir, cömert Iğdır Ovası
Karasaldır iklimi, buz gibidir havası
Mâziyi yâd edince yüreklerden gitmez yas
Ağrı türkü çağırır, mahnılar söyler Aras
Yurdumun uç noktası, Aralık şirin diyar
Üç ülkeyle komşudur, serhat boyu bahtiyar
Nice medeniyetler gördü Karakoyunlu
Kaderin ağlarını ördü Karakoyunlu
Tuzluca’da bol olur kaya tuzu madeni
Köklerde aranmalı bu sevdanın nedeni
Hasretin gözesidir, bir seldir yeşil Iğdır!...
Güzeldir her tarafı, güzeldir yeşil Iğdır!...

Kadim kervan yolları üzerinde duraksın
Sevgin yüreklerdedir, kim demiş ki ıraksın?
Gizli bir hazinesin, kâşifini beklersin
Artık koşma vaktidir, ne diye emeklersin
Bağ bahçende yetişir; pancar, elma, kayısı...
Saymakla biter sanma yiğitlerin sayısı
Bayrağa sevdalısın, hilâldir kaşın senin
Dünyaları verseler, verilmez taşın senin
Toprak cömertçe verir elmaların alını
Bir yiyen bırakamaz kır çiçeği balını
Selçuklu yadigârı, tarihtir Harmandöven
Sözler kifayetsizdir, eksiktir seni öven
Ağrı gibi hep dik dur, budur Hakk’tan niyazım
Karakış ortasında sensin baharım, yazım
İnsanlık tarihinin beşiğisin ey toprak!...
Kadim medeniyetin eşiğisin ey toprak!...
Ağrı’nın eteğinde bir beldir yeşil Iğdır!...
Güzeldir her tarafı, güzeldir yeşil Iğdır!...

Karasu, Aras, Ağrı; her yanın dağdır senin
Verimli toprakların bahçedir, bağdır senin
Hudutta yiğit asker; tapusun, senetsin sen
İrem’i andırırsın, eşsiz bir cennetsin sen
Kahramanlar otağı, özgürlük ahidisin
Ermeni-Rus zulmünün canlı bir şahidisin
Ulu Cami önünde duaya kalkar elin
Cedlerin ikliminde Hakk’ı zikreder dilin
Kerem’i kıskandıran sevdaların var senin
Yürekleri yandıran vedaların var senin
Varlığınla doyarım, yokluğunda açım ben
Gurbet hüzün çeşmesi, sılaya muhtacım ben
Dağlarında yayılır mor karaman koyunu
Şehrengizler anlatsın senin asil soyunu
Serhat boyunda asker, düşmana karşı setsin
Yalnız sayma kendini, Allah’a emanetsin
Bağlamada nağmedir, bir teldir yeşil Iğdır!...
Güzeldir her tarafı, güzeldir yeşil Iğdır!...

M. NİHAT MALKOÇ