sensizlik kışıüşüyen yüreğime karlar yağarken kaybolduğunu bilmediğim doğu’mdan sen seyirlik güneş gibi masmavi batıyorsun bulutlar ardından bensizlik baharına gittin duragan ânları serperek yollara sen bir ömür gül dizelere sığmadan ışık ol şiirlere ve asılsın edebîyat tanrısıyla ilhâmlara vuslatı hicranı duyumsayan aşklar başlığına divanelik mesleğim usu’ndan emekli patronu virane çadırında ruhu yine sensiz meczub nemiyle çürümeden yazıldı duvarlara kara kalemle ve canlandı adın düne ve yandı içimde sevdalı kışlık bir tümce sıfır altında ucuz bir söylev romanımızın önsözüne yapışmış soğuk nefesim çarpıyor sarkıtlara erisin istiyorum buzlar ve a’kan yaşları toplayayım tevellütüme ayrılıklar ram olsun mazeretime sevilsin yıldız yıldız kar taneleri -bil ki uyurken sen her vakit rüyalar koruluğumda kekeme kuşların kanadını kırıyordum menekşenin d’alında kalsınlar ve kadife sesli desenlerin dökülürdü yüzümün gam’ze’lil yanına beni şu ayrılığın hicran ağrısıyla ezildiğim hâllere düçar eyledin de bilmedin ve gözlerini sonsuzuma kapattın mum çiçeği kokusuyla bir de sana benzeyen sessiz cehennemdi sır’atı koşarken incinen nevbahar huri kıyafetiyle görmek isterdim irem bahçesinde avucum içine sıkıca tutunmuş beyaz ellerin |
yüreğinize kaleminize sağlık
mutlu günler 🍀