ANNEME
ANNEME
Sabah namazından sonra hep yatardım Ama bu sabah yatmadım anne, Namazdan sonra hem dua ettim hem ağladım Çünkü seni çok özledim anne. Hani sen namazdan sonra bahçemizde dolaşırdın ya, Bende öyle yaptım bu sabah. Seher vakti herkesin uykuda olduğu saatte Evimizin bitişiğindeki parka çıktım Biraz dolaşayım diye, Birazda seni yad edeyim diye. Dolaşırken parkta güller gördüm anne Güllerde seni gördüm anne Güllerde kendimi gördüm anne Güllerin vefasında vefasızlığımı gördüm. Aslında bahçıvan onlara çokta bir şey vermemişti, Hep görürdüm evimin penceresinden. Birazcık toprağını eşelerdi yaban otlarını ayıklardı Sonrada okşar gibi dalını budağını toplardı. Ama sanki hep bir şeyler söyler gibiydi Bahçıvanın kıpır kıpırdı dudakları. Beklide kendince türkü söylüyordu? Belki de sevdiğini söylüyordu onlara? Ne bileyim işte anne adam bir şeyler söylüyordu. Oysa senin ellerin nasırlı olsada Bahçıvanın çapasından daha yumuşak ve tatlıdır, Bahçıvan günde bir tas su verirdi beklide Bazen de hiç gelmediği günler olurdu O soğuk kış günlerinde aylarca gelmedi. Ya sen kaç gece kalktın da uykundan süt verdin anne, Beni kaç gece yalnız bıraktın anne? Bahçıvan beklide türkü söyledi, Ya senin ninnilerin anne? Bir bayram çorabım yok diye ağlamıştım Benimle birlikte sende ağlamıştın. Anne ben kocaman olmuştum Ama sen hala namaza kaldırırken başımı okşardın, Biricik oğlum diye yere göğe sığdıramadığın Allah’a yalvar yakar şükürler ettiğin Yemeyip yedirişin, giymeyip giydirişin Haşa, seni bana köle eden değil mi sevgin. Anne, kuru bir dal; bir tas suya biraz okşanmaya Böyle deste-deste elvan-elvan güller verirken Vefa üstüne vefa sergilerken bahçıvana Ben sana ne verebildim dertten başka gözyaşından başka. Okula gittim ağladın, askere gittim ağladın Evlendim, torunların oldu biraz seveyim dedin, ‘’ Köyde geçim zor, çocukların istikbali yok’’ dedim, Gurbete çıktım, hasret ateşleri yaktım yüreğine Her gün öpülesi ellerini bayramdan bayrama Zor öper oldum anne. Vefasızlık üstüne vefasızlık sergiledim. Ama yine söz anne, okullar bitsin Hemen göndereceğim çocukları, kızım dediğin gelinini de. Şimdi o kışın kuru dalları katmer-katmer gül dolmuş anne Yönlerini de çevirmişler doğacak güneşe Üzerlerinde de inci-inci çiğ tanesi. Onlar güneşe dönmüş sen kıbleye dönerdin, Seccadenin başında bir beyaz gül gibi açılan ellerin Bize göstermeden sildiğin çiğ tanesi gibi gözyaşların Şimdi bir kor gibi yüreğime düştü anne seher vakti. Ne yapayım anne tutamadım gözyaşlarımı. 11 NİSAN 2007 Hulusi DENİZ |
Dertli ve hüzünlü içtenlikle yazılmış bir gönlün sesiydi
gönülden tebrik ederim selam ve saygılar sunarım