Kaçalım
Kaçırsın bizi uykular
Uzat elini düğüm düğüm
Doğalım birbirimizden

Bilirsin
Birbirine benzeyen bir çift elden
Birbirine benzeyen çocuklar doğar
Mevsimler doğar
Ve
Bir kışa benzer yüreğim
Şu anlatamadığım
Şu dilimi kesip kesip bağlayan düğümlerle
Buz kestiren kışa

Ne zaman eskise sözlerim
Yalnızlığın düdüğü çalar kulaklarımda
Ve
Paslı demirin kanla karıştığı
Kuzgun gibi
Leşten leşe yapıştığı
Unutulan bir söz olur şiirler

Ah ne yapsam olamam bir şiirin kulakları
Ama kuş uçumu bir kağıda düşer
Dokunurum
Renkten renge boğar
Ak olur
Kara olur
Dökülürüm saçlarından

Bir zarfın gülüyken mührü
Ve mühür gözlerin
Beklenen bir mektupken
Eskir o kokulu kağıtlar
Eskir o parmaklarında kuruyan mürekkep

Hatırlarım
Bazen bir ezginin duraklarında
Bazen bir kadın yürüyüşünde
Ve
Bir sokak lambasının altında
Belli belirsiz rastlantılar saplanır
O an
Geçmişin esintisi
Mevsimsiz bir meyve gibi
Koparır canımı canından

Sararmış hafızam
Bir mum gibi titrerken
Ararım Kendimi bulana dek
Ararım bu şehrin cümbüşünde
Ararım durmadan
Kulaklarından sarkan küpelerin yansımasında

Ha şimdi
Ha yarın adıyla
Eli kulağında bir oyun olur yaşamak
Hemen bitecekmişçesine
Uçacakmışcasına ansızın
Ve
Sessiz sedasız akıp gider zaman
Bir ırmaktan bir ırmağa


16.01.2020
Yasin ÇAVDAR