YÜZ KIRK KURUŞ
YÜZ KIRK KURUŞ
Acıktım biliyormusunuz Evim barkım yok. Nerede bilesiniz karnınız tok. Bir simit alacaktım Kartta yüz kırk kuruş var. Simit iki liraya uçmuş. Altmış kuruş bulacaktım. Haberiniz varmı. Babamı üzdüm, ana ağlıyor Yoldaşlarım beni arıyor. Yüz kırk kuruşa doyulmuyor. Kimse bunu göremüyor. Cebimde fazlasıda yok Nerde bilsin karnı tok. Son sözüm olsun size. İş verin öğrenciye fakire. Düşünmeden harcayanlar. Bizi düşüncesine almayanlar. Nerde bilsin simidin tadını. Bizim sokakların adını. Yoksulluğa bir açlık dadanmış. Hava bozuldu, Suda çabası. Fırındaki ekmek açlık bahası. Fiyatını sordu yetmedi Fırıncıya nedemeliyidi. Yüz kırk kuruş söylese mı idi. Cüzdan boş vucut bir hoş. Dünya batıyor. İnsanlar aç yatıyor. Seyid Oğlu der cesaret yanıyor. Neden adalet bir şey yapamıyor Oturmuş çaresiz çaresiz İnsanlık ağlıyor. 6 Ocak 2020 Berlin Ali Koçak |